Sayın Veli,
21 Ocak Salı günü Bolu Kartalkaya’da bulunan bir otelde meydana gelen yangında hayatını kaybedenler olduğu bilgisini sizler gibi bizler de büyük bir üzüntü ve endişeyle öğrendik. İlerleyen saatlerde vefat edenler arasında okulumuz öğrencilerinin de olduğunu öğrenince yaşadığımız acı kat be kat arttı. 6.sınıf öğrencimiz sevgili Elif Nas Boduroğlu, 9.sınıf öğrencimiz sevgili Alican Boduroğlu ve kıymetli anneleri Ebru Boduroğlu’nun vefat haberini aldığımızdan beri hepimiz çok ama çok üzgünüz. Yaşayacağımız yas sürecini hep beraber atlatabileceğimizi, birbirimizden destek alabileceğimizi hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir yandan bu duyguları yaşarken bir yandan da yas sürecini çocuklarınızla beraber nasıl ele alabileceğinizi sizlerle paylaşmak istedik.
Öncelikle;
– Yaşanan olayla ilgili yazılı-görsel-sosyal medyada yer alan yangın görüntülerinden ve haberlerden yaşları gereği anlamlandırmakta zorlanacakları bilgi-röportaj gibi içeriklerden çocukları uzak tutmalı,
– Bu görüntülerin izlendiğini düşünüyorsanız, çocuğun yaşına uygun bir dille açıklama yapılmalı,
– Çocukların güven duygusunun en başta ve en çok zedelenen duygu olduğunu hatırlayarak “ya bizim de başımıza gelirse, yakınlarıma bir şey olursa” endişesini dile getirdiklerinde, yine yaşlarına uygun bir dille onları güvende tutmak için neler yaptığınızı ve yapabileceğinizi paylaşmalı,
– Yas sürecinin önemli bir adımı olan vedalaşmayı sağladığı için cenaze merasimine katılmak istediğini çocuğunuz paylaşırsa (ortaokul ve lise grubu için) onun bu arzusuna saygı göstermeli, merasim süresince yanında olunmalı ve destek sunulmalı,
Yas, kişilerin kendisi için önemli olan yakınlarını kaybetmesinden sonra meydana gelen doğal bir tepkidir. Yas sürecinde ortaya çıkan duygular kişilerin normal yaşantılarında hissettiği duygulardan farklılık gösterdiği için bu duygular yas tepkileri olarak adlandırılır. Yas tepkileri kayıplardan sonra oluşur ve genellikle kaygı, keder ve üzüntü yoğun biçimde görülebilir. Yas sürecini yaşayan kişilerde daha çok içe kapanıklık ve yaşamı sorgulama ve kendisinden bir parça eksilmişçesine hayattan beklentileri olmama gibi tepkiler görülür. Bunlara ek olarak, kişinin kendini büyük bir boşlukta hissetmesi ve bununla birlikte gelen depresyon, şok ve inkâr, kızgınlık ve isyan genellikle yas sürecinde görülen tepkiler arasındadır.
Genellikle bireyler sevdikleri birini kaybettiklerinde yas tepkisini 5 aşamada yaşarlar:
1. Şok ve inanmama: ergenlik dönemindeki bireyler kayıp karşısında gösterdikleri ilk tepki tepkisizliktir. Çocuklarda ise bu ölümü yadsımakla kendini gösterir.
2. Korku ve itiraz: diğer sevdikleri kişiyi de kaybedeceklerinden endişe duyar ve kaybettikleri kişinin ölmediğini ifade ederler.
3. Öfke: kaybedilen kişinin sağladığı güven duygusundan yoksun kaldığı için öfkelenebilir ve öfkesini çeşitli şeylere yönlendirebilir.
4. Suçluluk: kaybedilen kişiyle ilgili bitirilmemiş işleri varsa, ona kızmış ya da kavga etmiş ise suçluluk duygusu yaşayabilir.
5. Kaygı ve depresyon: kayıp sonrası 6 ay gibi bir süre kaygı yaşamak doğaldır. Fakat kaybın inkar edilmesi, üzüntüyü uzun süre bastırma sağlıklı değildir.
Yukarıdaki genel açıklamaya ek olarak çocuk ve ergenler; sevilen birinin kaybı arkasından gelişim dönemlerine özgü biçimde yas tepkileri sergiler. Bu tepkilerin yoğunluğu ölümü anlama, diğerlerinin iyilik halinden endişelenme, sağ olanları koruma gereksinimi hissetme, evdeki değişimlere tepki verme, roller ve beklentilerdeki değişimi kabullenme, izolasyon duyguları yaşama, adaletsizlik duyguları yaşama şeklinde özetlenebilir.
Ergenlik döneminde ölüm kavramı daha soyut hale gelir. Kaybın uzun vadeli sonuçlarını görebilir. Ölümün evrensel ve kaçınılmaz olarak algıladıkları için bunun kendilerinin başına da gelebileceğini kavrarlar. Ölüm kavramı geçmiş deneyimlerinden ve o zaman ölüme ilişkin kendilerine yapılan açıklamadan etkilenir. Bilişsel kapasiteleri ölümün hayatlarında yaratacağı uzun dönem değişiklikleri algılayabilecek düzeydedir. Yakın çevresinde bir ölüm olayı yaşandığında suçluluk, kızgınlık veya sorumluluk duyabilirler. Aile ve arkadaş aktivitelerinden uzaklaşma, dikkat sorunları, akademik başarıda düşme, yaşamın anlamını sorgulama gibi durumlar yaşanabilir.
Yas sürecinde ergenlerle nasıl bir ilişki kurulmalı?
• Patolojik veya Travmatik yas sürecinden farklı olarak normal yas sürecindeki bireylerin bir uzmandan yardım almaları genellikle gerekli değildir. Çoğunlukla sosyal desteğin yeterli olması bu sürecin yaşanmasını kolaylaştırır.
• Kayıp sonrası duyguyu yaşamalarına müsaade etmek,
• Ağlamasına izin vermek,
• Duygu ve tepkilerini kabul etmek,
• Yas tutmasına izin vermek,
• Yasın uzun bir süreç olduğunu kabul etmek,
• Sabırlı-anlayışlı olmak,
• Kayıp yaşayan başka kişilerle bir araya getirmek,
• Konuşmaya-anlatmasına teşvik etmek
• Cevabını bilmediğiniz sorulara “bilmiyorum” yanıtı vermek,
• Sanatsal faaliyetlere yönlendirmek,
• Sosyal ilişkileri güçlendirmek,
İlkokul ve Okulöncesi çocuklarının yaşanan süreçle ilgili doğrudan bir bilgileri olmayabilir ancak yazılı-görsel basından veya yetişkin konuşmalarından dolaylı olarak öğrenmiş olabilirler. Bu yaş grubundaki çocuklara (üzücü bir olay yaşandığı, bundan dolayı üzgün olduğunuzu) ilişkin yaşlarına ve gelişimsel dönemlerine uygun şekilde ve olabildiğince soyut kavramlardan uzak durularak, basit, anlaşılır şekilde ve çocuğun öğrenmek istediği zamanda, yakın ilişkide olduğu kişilerce anlatılmalıdır.
Çocuk tarafından beklenmedik sorularla karşılaşıldığında düşünmek için zaman istenebilir. Böylece soyut, dolambaçlı ve gereksiz ayrıntılardan kaçınılmış olur. Özellikle küçük çocukların kayıp yaşandığı durumlarda ilk odaklandıkları bilginin ana-baba veya varsa kardeşe ilişkin güvende olup olmayacaklarıdır. Bu ihtiyacın karşılanmasına odaklanmak ebeveynler için önemli bir hatırlatma olacaktır. Dolayısıyla çocuğun merak ve endişe duygusu önemsenerek, duygularını ifade etmelerine, soru sormalarına, endişelerini paylaşmalarına, ağlamalarına izin verilmelidir. Çocuklar yetişkinleri model aldığından erişkinin kendi yas süreçlerini bastırmaması, duygularını çocuk ile paylaşması önerilmektedir.
Yas sürecinin uzun bir süreç olacağını da bilerek yukarıda sıraladığımız adımların bazıları görülebilir veya hiç görünmeyebilir. Yas sürecinin gündelik hayatını sürdürmede bir engel teşkil edecek süreye ulaştığını gözlemliyorsanız konu hakkında yardım almak üzere ilgili PDR Uzmanına ulaşmanızı tavsiye ederiz.
TED İSTANBUL KOLEJİ PDR BÖLÜMÜ
Kaynakça; Bildik, T. (2013). Ölüm, kayıp, yas ve patolojik yas. Ege Tıp Dergisi,
Ürer, E.(2017). Çocuklarda ölüm ve yas üzerine inceleme